Türk Mutfağı Haftası etkinlikleri kapsamında Edirne İl Kültür Turizm Müdürlüğü tarafından Devecihan Kültür Merkezinde söyleşi düzenlendi. Söyleşide Fatih Sultan Mehmet Vakfı Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. İlhami Danış, imaret kültürünü anlattı. Danış, imaretin sadece yoksullara yönelik olmadığını herkesin faydalanabildiğini belirtti.
Danış, imaret geleneği olan şehirlerde kimsenin aç kalmadığını ifade etti. Çok fazla dinleyicinin katılmadığı etkinlikte sandalyeler boş kadı. 21-27 Mayıs Türk Mutfağı haftası kentte çeşitli etkinlikler ile kutlanıyor. Öğr. Üyesi Dr. İlhami Danış ‘Gastronomi kültürü açısından Osmanlı imaretleri’ konusunu katılanlara anlattı. Söyleşi etkinliğine çok fazla katılım olmadığı gözlemlendi. Danış, Vakıf eserleri inşa edildikten vakfiye ile onun ebede kadar ayakta durmasını garanti altına alındığını ifade etti. Danış, “Bugün vakıf kültürünü biraz daha farklı şekilde algılıyoruz. Vakıf hiçbir zaman o vakıftan istifade eden insanlardan ücret talep etmez. Tam tersine bir vakıf eseri içerisinde örneğin bir medrese, mektep varsa buradaki öğrenciler ücretsiz okur. Hocaların maaşları eğitim gayet üst seviyededir.” Şeklinde konuştu.
“DEVLET VAKIF ESERİNİN OLUŞUMUNA DOĞRUDAN ETKİ ETMEZ”
Osmanlı’da devletin vakıf eserlerinin oluşmasına doğrudan katkı yapmadığını belirten Danış ,Osmanlıda vakıf kültüründe tamamen vakfe edilip harcaması üzerine şekillenmiş bir yapı vardır. Vakıf eden kendi gelirinden, kendi harcamasından vakıf eder. Burada devletin bir müdahalesi yoktur. Devlet vakıf eserinin oluşumuna doğrudan etki etmez. Devletin hazinesinden aktarım olmaz. Padişah olsanız bile devletin imkanlarını kullanarak vakıf eseri inşa edemezsiniz. Siz kendiniz kendi malınızdan vermeniz gerekiyor.” İfadelerine yer verdi. Danış, bütün Osmanlı şehirlerinin vakıf kültürü üzerine inşa edildiği belirtti.
“İMARET SADCE YOKSULLLARA YÖNELİK DEĞİL”
İmarettin sadece yoksullara yönelik olmadığını vurgulayan Danış, “İmarete sadece parası, yiyeceği olmayanların gidip istifade ettiği kurum gibi düşünmeyin. İmaretten herkes istifade edebiliyor. İmaretin getirdiği en büyük fayda o toplumda kimse aç kalmıyor. Hemen hemen her şehirde çok sayıda imaret var. Genelde imaretlerde 2 öğün yemek olur. Bir kuşluk biri ikinden sonra olur. Cuma kandil geceleri ve bayramlarda gelenek daha keyfiyetli hale dönüşüyor. Pişirilen yemeklerin niteliği ve sayısı artırılıyor.